BLUE85

DIOS EN UN COPA

BİR FİNCANDAKİ TANRI
Yarı uyanık rüyamın ortasında bir kara delik dönüyor ve bodrumumdaki gezegenler dönüyor. Koluma kirli bir hata dövmesi yapılmış, gözlerimin önünde yeşil bir at koşuyor.
Göz kapaklarım kanıyor, bir Eskimo hayaleti sayıyor dominoları Yüzükler
soyut nesnelerdir, karanlık ateşte bulduğum keşiş, Legolarla bir şehir kurdu saçlarıma. Saat iskelesinde bekleyen okyanusun adamı
Tanrım porselen, dışımdaki yaralı kabuk Aynama bir monolog astım Tanrıyla aramda
Her sabah adımlarımda taştan kuşları okşadım
Biri içimdeki dövme, bir diğeri ise cildimdeki dövme. İnsan kılcal damarlarımda solucanlar var. Gecenin buğday trenini parçalayan anın kapısında silüetini gördüm.
Onu tanıyordum, onları tanıyordum. Kafanın içinde metal bir gövde. Ölüler konuşmaz! Benim terminalimde cinayeti arayın ve bulun!
Evren her şeyin ortasındaydı, parmakta diken, telsiz uçurtma, dünya bir çocuğun dişlerindeydi.
Bir kaplumbağanın sırtında yürüyoruz, kaygan fayanslar fare kapanı, çılgın mürekkep ağzıma doluyor. Duvarlarda böcek resmi.
Ve basilisk kuyruğunu kesti ve diliyle yaladı. Bunu bana emanet etti.
Yarı uykulu, yarı uyanık rüyamın ortasında yatağımın yanındaki cam sarsıldı. Güneş bardağı doldurdu. O anda Allah\'ım suya düştü. Cam kırıldı, kan aktı ve öldü, Allah\'ım!